‘Tekstil’ terimi, ‘dokumak’ anlamına gelen ‘texere’ kelimesinden gelen Latince bir kelimedir. Tekstil, iplik olarak bilinen doğal veya yapay liflerden bir ağdan oluşan esnek bir malzemeyi ifade eder. Dokuma, örme, tığ işi, düğümleme ve liflerin birlikte preslenmesi ile tekstiller oluşturulur.

İngiltere’de 18. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan Sanayi Devrimi, önce pamuklu dokumacılık alanında başladı. Pamuklu dokumacılığın iki bölümünden birini oluşturan iplik eğirme, asırlar boyunca basit el iğleri ile yapılmıştır. Avrupa’da Rönesans döneminde iplik üretimini kolaylaştıran çıkrık modelleri yapılmakla birlikte 18. yüzyıla kadar iplik üretiminde köklü bir artışı gerçekleştirecek bir teknolojik yenilenme olamadı (Leonardo’nun da iplik eğirme makinesi konusunda tasarımları olmuştu).

Pamuklu dokumadaki devrim, iplik eğirme teknolojisinden önce, dokumacılığın diğer bölümünü oluşturan dokuma teknolojisinde oldu. Bu teknolojiyi yaratan İngiliz John Kay’dir. ve mekik atma işlemini otomatikleştirerek üretimi hızlandıran “uçan mekik” i (flying shuttle) yaratmıştır.

  • Sanayi devrimini 1733’te uçan mekik’in başlattığını söyleyebiliriz.

Dokuma teknolojisinin ve üretiminin gelişmesi karşısında, iplik eğirme teknolojisinin geriliği ve yetersizliği, bu kez çabaların iplik eğirmenin makineleştirilmesine yönelmesine yol açmıştır. Çünkü mevcut iplik üretimi, dokuma üretiminin kapasitesini karşılayamıyordu.

Marangoz ve dokumacı James Hargreaves, 1764 yılında, Eğirici Jenny (spinning Jenny) adını verdiği (Jenny kızının adıydı) eğirme makinesini yaptı. Bu makinenin kolunu çeviren tek bir eğirici aynı anda sekiz ipliği eğirebiliyordu. Yani sekiz eğiricinin yaptığı işi aynı anda yapmış oluyordu. 1765’te makinesini üretip sattığında, işsiz kalmaktan korkan eğiriciler, Hargreaves’in evine saldırdılar ve makinelerini kırdılar. Hargreaves, Lancashire’dan Nottingham’a kaçmak zorunda kaldı. Ancak makinesi her şeye rağmen hızla yayıldı. Hargreaves 1778’de öldüğünde İngiltere’de 20.000’den fazla makinenin evlerde kullanımda olduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra daha teknolojik mekanik dokuma tezgahları geliştirildi.

İngiltere’deki mekanik dokuma tezgâhı sayısı 1813’te 2400 iken, 1820’de 12150, 1829’da 45500 ve 1833’te  85000 olmuştu.

  1. yüzyılın sonuna dek, dokuma teknolojisinde makineleşme ve otomatikleşme sürekli gelişmekle birlikte,  19. yüzyılın başlarından itibaren buhar enerjisinin ve buhar makinesinin fabrikalara girmesiyle Sanayi Devrimi, gerek üretim tarzı, gerekse üretim ölçeği bakımından büyük bir dönüşüm geçirdi ve bu dönüşüm yalnızca teknolojik sonuçlar üretmekle kalmadı, büyük toplumsal değişimlere de yol açtı.

Sanayi Devrimi’nin aktörü tekstil, günümüzde teknolojik değişimlere yol açmaya devam ediyor. Bugünlerde ise her şey akıllıca. Akıllı telefonlarımız, akıllı saatlerimiz, akıllı evlerimiz ve çok daha fazlası var. Peki ya kıyafetlerimiz akıllıysa? Akıllı tekstiller, kullanıcıya ek fayda sağlayacak teknoloji ile oluşturulmuş kumaşlardır. Örneğin, telefonunuzu kontrol eden bir ceket veya kalp atış hızınızı izleyen bir gömlek. Bu yeni teknolojide olasılıklar sonsuzdur.

Elektronik tekstillerden bahsetmeden akıllı tekstillerden bahsetmek mümkün değil. Elektronik tekstiller, içinde bazı dijital veya elektronik bileşenler bulunan kumaşlardır. Akıllı tekstiller ile elektronik kumaşlar arasındaki fark, akıllı tekstillerin aslında onlara bir faydası olması, onu giyen kişiye bir şekilde fayda sağlaması gerektiğidir.

Şu anda satın alınabilen ve akıllı tekstillerin kullanıldığı  ürün olarak CuteCircuit’s Hug gömleği örneğini verebiliriz. Sarılma gömleği, insan kucaklama hissini yeniden yaratan bir gömlektir. Yani birinden uzaktaysanız, gömlek giyen birine sarılmak için bu uygulamayı kullanabilirsiniz. Tişörtün içindeki akıllı kumaşlar sizi herhangi bir arkadaşınız kadar sıkıştıracak. Bu ürün, pandemi ve sosyal mesafe zamanında giderek daha fazla ilgi görüyor.

Akıllı tekstil kumaşı, geleneksel pamuk, polyester ve naylondan entegre işlevselliklere sahip gelişmiş Kevlar’a kadar değişen malzemelerden yapılabilir. Önemli olan kumaşın elektriksel iletkenliğe sahip olmasıdır.

Akıllı kumaşlarla ilgili çok fazla araştırma yapılıyor ve gelecekte tasarımcılar yaşamsal belirtileri, yorgunluğu, tehlikeli maddeleri ve çok daha fazlasını izleyebilen akıllı kumaşlar üretecek. Görünüşe göre eninde sonunda kıyafetlerimiz bizden fazla şık olacak.

Akıllı tekstiller, nanoteknoloji, malzeme bilimi, giysi tasarımı, elektronik ve bilgisayar mühendisliği gibi çeşitli araştırma disiplinleriyle işbirliği içinde oluşturulur.

Küresel olarak, akıllı tekstil pazarı genişliyor ve çok fazla umut vaat ediyor.

 

Kaynak: https://www.textileschool.com/182/history-of-textiles-ancient-to-modern-fashion-history/